Hukukçular Derneği, Avrupa Birliği ülkelerinde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına tepki gösterirken, 44 ülkenin barolarına gönderdiği yazıda, söz konusu eylemlerin ifade ve düşünce özgürlüğü teşkil etmediği, bu tür tahriklerin nefret teşkil ettiği belirtildi. Suçlar.
Hukukçular Derneği Başkanı Ahmet Yılmaz, İsveç, Hollanda ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yönelik tatsız saldırıyı kınarken, bu durumun ilgili ülkeler tarafından ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesine tepki gösterdi.
Bu akının bir dine ve mensuplarına yönelik olduğunu ve açıkça nefret suçu teşkil ettiğini vurgulayan Yılmaz, 44 ülkenin barolarına Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Rusça gönderdikleri mektupta şunları kaydetti: bu tür vahim eylemler “düşünce ve ifade özgürlüğü” adı altında meşrulaştırılamaz. yaptıklarını söyledi.
Mektubun dünyadaki vicdanını kaybetmemiş tüm avukatlara ve barolara gönderildiğini belirten Yılmaz, “Biz (yurtdışındaki barolar) onları, insanları kin ve nefrete sevk eden, ötekileştiren bu çirkin davranışa tepki göstermeye davet ettik. derneklerin ve avukatların bu eyleme tepkisi düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Kendilerinden suç teşkil edecek düzeyde görüşlerini kendi ülkelerinde, yetkili makamları ve kamuoyu önünde açıklamalarını istedik.” dedim.
İstanbul 2. Baro’nun eylemi gerçekleştiren kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak, kendilerinin de bu konunun hem destekçisi hem de takipçisi olduklarını kaydeden Yılmaz, “İnşallah önümüzdeki günlerde bir girişimde bulunulur. İsveç, Hollanda, Danimarka gibi ülkelerde suç duyurusunda bulunulması durdurulacaktır. Çağrımızın bir fırsat olmasını temenni ediyorum.” sözünü kullandı.
Yılmaz, dünyayı birbirine düşürmeyi amaçlayan ve kışkırtan bu tür ahlaksız davranışlara öncelikle hukukçuların karşı çıkması gerektiğine inandığını söyledi.
“İfade özgürlüğü, başka inanç ve görüşlere saldırmayı haklı kılacak bir araç değildir”
Hukukçular Derneği’nin yurt dışındaki barolara gönderdiği yazıda şu ifadelere yer verildi:
“Sayın Cumhurbaşkanı, İsveç’in başkenti Stockholm’de kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Türkiye Büyükelçiliğimiz önünde yakılması ve bu alçak eyleme İsveç makamlarının Türk hukukçuları olarak izin vermesi bizleri derinden yaralamıştır. tarif edilemez bir şekilde.
Dünyanın iki milyar insanı için manevi ve vazgeçilmez bir değer olan kutsal kitabın yakılması, açıkça bir nefret yanılgısıdır. Bu ahlaksız eylem, hukukun evrensel unsurlarına ve insani maliyetlere aykırıdır. Din, vicdan ve ifade özgürlüğü, başka inanç ve görüşlere saldırmayı meşrulaştıran bir araç değildir. Dini değerler şüphesiz inanç ve vicdan özgürlüğünün savunması altındadır ve ifade özgürlüğü kisvesine bürünmemelidir.
Bu anlamda inancımızı ve değerlerimizi hedef alan, kutsal kitabımıza hakaret eden, insanları ayrıştıran, düşmanlık tohumları eken bu eylemi dünyada vicdanını kaybetmemiş başta barolar olmak üzere tüm hukukçuları protesto etmeye davet ediyoruz. “
Mektupta Ankebut Döneminin 46. Ayetine de yer verildi.
